Uyku ihtiyacımız beyninizin ne kadar iyi çalışmasını istediğinize bağlıdır. Uyku zamanı tüketir. Eğer her gün uyumamız gereken ortalama saati (tipik bir yetişkin için sekiz saat) ortalama ömürdeki (ABD’de 78.8 yıl) gün sayısıyla çarparsak, 9.587 gün sayısına ulaşırız. Bu ömrümüzün üçte birinin bilinçsiz geçmesi demektir. Evrimsel bir bakış açısından uyku, tam anlamıyla bir vakit kaybıdır ancak dünyada yaşayan hemen hemen her canlı hayvanın sayısız yıllar süren adaptasyonu boyunca önemini korumuştur. Öyleyse, önemli olmalı, değil mi?
Uykunun Hayati Rolü
Aslında araştırmacılar uykunun, bedendeki neredeyse her organ sisteminin işlevi için hayati bir rol oynadığını bulmuşlardır. Aynı zamanda, tıbbi şartlar, yoğun bir program ve engellenemeyen yaşlanma bile uyku için kendimize izin verdiğimiz saatlerle sürekli mücadele halindedir. Peki, ne kadar uyumaya ihtiyacımız var ve daha az uykuya ihtiyaç duymak için kendimizi eğitebilir miyiz?
Önce, ortalıkta dolaşıp duran sekiz saat meselesiyle ilgili konuşalım. Bu rastgele seçilmiş bir sayı değildir. Gerçekten çok istediğimiz bir sayıdır ve bunun oldukça güçlü kanıtları vardır. Bir dizi deneyde, araştırmacılar katılımcıları güneş ışığının ya da diğer görsel ipuçlarının olmadığı bir laboratuvara aldılar ve gece onlara uyumaları için dokuz saatlik fırsat verdiler. Bunu haftalarca yaptılar ve sonuçlar her zaman aynıydı: daha fazla zaman verilse bile, insanlar ortalama sekiz saat uyuyorlardı.
Birçok benzer araştırmanın ortak bir sonucu var: her gece sekiz saatten daha az uyumamamız gerekiyor. Bunun istisnası yok.